Yönetim Kurulu Başkanı’ndan

Türkiye’nin ilk modern ve çağdaş sanat müzesi İstanbul Modern’in yeni müze binasının kapıları tüm sanatseverlere açılıyor. Kurulduğu günden bu yana kentin kültür sanat hayatında önemli bir rol üstlenen İstanbul Modern, yeni binasında ziyaretçilerin müzeyle ilişkisini yeniden tanımlıyor. Kuruluş fikri, benim de görev aldığım I. Uluslararası İstanbul Bienali’nin düzenlendiği 1987 yılına kadar uzanan İstanbul Modern, 17 yıl süren mekân arayışının ardından Karaköy’deki liman bölgesinde ve kamuya kapalı bir alanda bulunan 4 numaralı Antrepo’nun müzeye tahsis edilmesiyle 2004 yılında kapılarını açtı. Antrepo’nun tüm işlevleriyle modern bir müzeye dönüştürülmesi, aynı zamanda yüzyıllar boyunca ticarete ev sahipliği yapan bu alanı kültür ve sanatla buluşturdu.

Ziyaretçilerin müzeye gösterdiği yoğun ilgi, kentin bu yöndeki ihtiyaç ve beklentilerinin de bir göstergesiydi. İstanbul Modern, bu eksikliği sadece ulusal ve uluslararası ölçekte önemli sergilere ev sahipliği yaparak değil, çocuk ve gençlere yönelik eğitim atölyelerinden sosyal projelere, film programlarına kadar sanatın her alanında çok yönlü, her kesime hitap eden etkinlikleriyle de gidermeye çalıştı. Güncel müzecilik anlayışı ve bunun gerektirdiği dönüşümü misyon edinen İstanbul Modern, aynı zamanda sineması, kütüphanesi, restoranı ve tasarım mağazasıyla bir yaşam alanı olarak da izleyiciler tarafından benimsendi.

Bölgenin girdiği değişim süreci, uluslararası standartlarda bir müze binasına kavuşma hedefimiz için bizleri teşvik etti. Yeni müze binamız ile faaliyetlerimizi gerek mekânsal nitelikleri ve altyapısı gerekse teknoloji ve ziyaretçi odaklı yaklaşımıyla daha yüksek standartlara sahip bir çatı altında sürdürmeyi istedik.

Bu amaçla müze mimarisindeki uzmanlığı ve birikimiyle dünyanın simgeleşmiş kültür-sanat yapılarında imzası olan mimar Renzo Piano’yla yollarımızı birleştirdik. Modern ve çağdaş sanatın örneklerini izleyiciyle buluşturan, farklı ifade biçimlerini destekleyen, mümkün olan en kapsayıcı, erişilebilir ve herkesin kendine özel bir deneyim yaşayabileceği bir müze binasını İstanbul’a kazandırmayı hedefledik.

Yeni müze binamızın yerli, yabancı tüm ziyaretçiler için yeni bir çekim merkezi olacağına, İstanbul’un küresel ölçekte tanıtımına katkı sağlayacağına ve sanat ortamımıza yeni bir heyecan getireceğine inanıyorum.

Oya Eczacıbaşı
İstanbul Modern
Yönetim Kurulu Başkanı